Karanlıkta,
bir kıza göz kırpmayın!... Reklam yapın...
Reklamın
gerekliliği konusunda farklı fikirler var kuşkusuz.
Bazı
firma sahip ve yöneticileri diyor ki, “Biliyorum, yapsam iyi olur. Ama öyle bir
bütçe ayıramam. Durumum müsait değil. Kazanayım önce, sonra reklam yaparım.”
Bazı
firma sahip ve yöneticileri diyor ki, “Zaten kazanıyorum. İşler iyi. Neden
kazancımın bir kısmını reklama ayırayım ki. Bana ne sağlayacak. Boşuna masraf!...”
Neyse
ki, bazı firma sahip ve yöneticileri de diyor ki. “Kalıcı olmam, daha çok
kazanmam için yatırım yapmam lazım. Pazarlama ve reklam da benim için bir
yatırım...”
İlk
iki örneğin, an için haklılığı elbette ki mümkün. Ancak, orta ve uzun vadede
olası yaşanacaklar, an itibariyle haklı görünen bu düşünceleri, haksız
çıkarabilir. Yaşayıp görmek, yaşayanlardan fikir almak gerek...
Dr.
Steuart Henderson Britt'in sözü, bu noktada reklamın önemini vurgulamak
açısından önemli...
Britt
diyor ki; “Reklamsız iş yapmak, bir kıza karanlıkta göz kırpmaya benzer. Sen ne
yaptığını bilirsin ama başka kimse bilmez.”
Tabi
burada dikkat edilmesi gereken çok kritik bir nokta da, doğru strateji ile
sonuç odaklı reklam yapmak. Yoksa, şov yapmak değil elbette.
Keşke
şirketler, sıra dışı ve fark yaratan ürünler ve hizmetler üzerine gitseler. Hem
fark yaratırlar, hem de reklam bütçelerini düşürürler. Çünkü; reklama
harcanması gereken miktar, ürünün iyiliği oranında azalacaktır. En inandırıcı
reklam, memnun kalmış müşterinin yapacağı reklamdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder